Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İçindekiler
TogglePaylaşmanın, dayanışmanın ve bereketin simgesi olan aşure, geleneklerin ve sosyal yaşamın zenginliğini yansıtan malzeme çeşitliliği ile dikkat çekiyor. Diyetisyen Emine Uluçay, aşurenin geleneksel tatlılar arasında eşsiz bir yere sahip olduğunu belirterek, “Doğru ve dengeli tüketildiğinde aşure, sağlığa faydalı ve besleyici bir seçenek sunar” dedi. Manevi, sosyal ve kültürel boyutuyla aşure, yalnızca bir tatlı olmanın ötesinde, dayanışma ve birlik ruhunu temsil ediyor. Her yıl Muharrem ayının 10. gününde, aşurenin mutfaklardaki yerini alması, komşuları, akrabaları ve dostları bir araya getirirken, bu eşsiz lezzetin paylaşılmasıyla da toplumsal bağları güçlendiriyor.
Aşure, derin anlamlar taşımasının yanı sıra, içindeki farklı besin türlerinin dengeli birleşimiyle bedene de fayda sağlıyor. Diyetisyen Emine Uluçay, aşuredeki malzemelerin sağlığa olan katkılarına dikkat çekti. Aşurede bulunan buğday, kuru fasulye ve nohut gibi baklagillerin yanı sıra, kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sisteminin düzenli çalışmasına destek olduğunu ve tokluk hissi sağladığını ifade etti. Uluçay, bu konuda şöyle devam etti:
“Aşure, B vitamini, demir, magnezyum, çinko, potasyum ve kalsiyum gibi birçok vitamin ve mineral içerir. Bu besinler, enerji üretiminden bağışıklık sistemine kadar pek çok vücut fonksiyonunu destekler. Baklagiller, kas ve doku onarımı için gerekli olan bitkisel proteini sağlaması açısından oldukça önemlidir. Kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve nar gibi meyveler ise antioksidan bakımından zengindir. Antioksidanlar, hücreleri serbest radikallerin zararlarından koruyarak yaşlanmayı yavaşlatabilir ve çeşitli hastalıkların önlenmesine katkı sağlayabilir.”
Aşurenin, içeriğindeki lif ve kompleks karbonhidratlar sayesinde kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltmediğini belirten Uluçay, bu durumun özellikle diyabet hastaları için son derece faydalı olduğunu vurguladı. Ayrıca ceviz, fındık ve kuru meyvelerin zengin yağ asitleri ve fitokimyasallar içermesi nedeniyle kalp sağlığına olumlu etkiler sağladığını ifade etti. Uluçay, aşurenin doğru malzemelerle ve dengeli bir şekilde tüketilmesi halinde sağlığa birçok açıdan faydalı bir tatlı olduğunu belirtti. Ancak, şeker ve diğer tatlandırıcıların eklenmesi durumunda, miktarına dikkat etmek ve aşırıya kaçmamak gerektiği konusunda uyarıda bulundu:
“Geleneksel tatlılar arasında aşurenin benzersiz bir yeri vardır. Doğru malzemelerle hazırlandığında, sağlıklı ve besleyici bir alternatif sunar. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, aşureye eklenen şeker ve tatlandırıcıların miktarıdır; bu konuda aşırıya kaçmamak oldukça önemlidir.”
Yorum Yaz