Hedonik Açlık ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

avatar

admin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

hedonik aclik ve saglik uzerindeki etkileri JsTXDO8w

Sosyal medya ve reklamlarda sıkça karşılaşılan yemek görsellerinin, insanların hedonik açlık hissetmesine yol açtığı konuşuluyor. Biyolojik açlıktan farklı bir kavram olan bu durum, günümüzde özellikle depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklarla ilişkili olarak daha fazla gündeme geliyor. Doç. Dr. Çiğdem Arslan, hedonik açlığın obezite ve diğer sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğunu belirterek önemli bilgiler paylaştı.

Doç. Dr. Arslan, hedonik sözcüğünün kökenine inerek “Hedonizm, Yunanca’da ‘hedon’ yani zevk anlamına geliyor. Hedonik açlık da, gerçekten aç olduğumuz için değil, zevk alacağımızı düşündüğümüz için yediğimiz gıdalarla ilişkili bir durum.” ifadelerini kullandı. Bu tür bir açlığın, “Yaşamak için yemek değil, yemek için yaşamak.” biçiminde tanımlandığını vurguladı.

İnsanları hayvandan ayıran en önemli noktanın zevk almak olduğunu dile getiren Arslan, “Biz yemekleri sadece besin ihtiyacımızı karşılamak için değil, aynı zamanda estetik ve sosyal bir deneyim için de tüketiyoruz.” dedi. Ancak, hedonik açlığın patolojik bir hale geldiği durumların, açlık hissetmediğimizde ortaya çıktığını belirtti.

Hedonik Açlığın Tetikleyicileri

Hedonik Açlığın Tetikleyicileri

Doç. Dr. Arslan, kadınlarda özellikle premenstrüel sendrom döneminde tatlı krizlerinin sıkça yaşandığını ifade ederek, hedonik açlığın en çok stres altında ortaya çıktığını söyledi. “Depresyon, kayıplar ve iş problemleri hedonik açlığı tetikleyebilir.” şeklinde uyarılarda bulundu.

Bilimsel araştırmaların, hedonik açlıktan en çok etkilenen grupların kadınlar ve çocuklar olduğunu gösterdiğini belirten Arslan, sosyal medya ve televizyonun bu durumu nasıl etkilediğine dikkat çekti.

Dopamin ve Hedonik Açlık

Hedonik açlığın sonuçları arasında sağlıksız beslenme ve obezite yer alıyor. Doç. Dr. Arslan, hedonik açlığa yatkın bireylerin başka bağımlılıklara da eğilimli olduğunu ifade etti. Güzel bir olay yaşandığında beyinde dopamin salgılandığını belirten Arslan, “Normalde gıda bir birim dopamin salgılatıyorsa, süslü bir gıda iki birim, sosyal bir ortamda ise beş birim dopamin salgılatabilir.” şeklinde açıklamada bulundu.

Arslan, “Dopaminle, yani mutlulukla bağlantıyı gıda üzerinden kurduğumuzda bu bir bağımlılık yaratıyor.” diyerek hedonik açlığın psikiyatrik hastalıklara ve bağımlılıklara yol açtığını vurguladı.

Uzmana Başvurmanın Önemi

Kişinin sağlıklı beslenmediğini düşünmesi durumunda mutlaka bir uzman yardımına başvurması gerektiğini belirten Arslan, beslenme ve metabolizmanın bir bütün olduğunu ifade etti. “Obezite cerrahisi için başvuran hastaları değerlendirirken psikiyatrik ölçekler kullanıyoruz.” dedi.

Yeme Alışkanlıklarının Gelişimi

Çocukluk çağında yeme alışkanlıklarının şekillendiğini vurgulayan Arslan, “Çocuklar, ailelerinden aldıkları ödüllerle yemeği ilişkilendiriyorlar.” ifadeleriyle bu durumu açıkladı. Aile içinde yemek yeme alışkanlıklarının ‘ödül’ olarak sunulmasının, ileride yeme bozukluklarına yol açabileceğini belirtti.

Sosyal medyanın etkisiyle hedonik açlığın tetiklendiğini söyleyen Arslan, “Güzel bir yemek gördüğümüzde insülin salgılıyoruz. Bu hormonal bir durum.” diyerek dikkat edilmesi gereken noktaları vurguladı.

Son olarak, hedonik açlık yaşayan birinin durumunun anlaşılması gerektiğini belirten Arslan, “Bu bir geçici süreç mi, yoksa uzun süreli bir sorun mu? Gözlemlemek çok önemli.” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli