Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İçindekiler
ToggleÖzel gereksinimli çocuklara sahip ebeveynler, birçok sosyal, ekonomik ve psikolojik zorlukla karşılaşabilmektedir. Bu ebeveynler, çocuklarının özel gereksinimlerinden kaynaklanan zorlukların yanı sıra, toplumda bu çocuklara yönelik oluşan farklı bakış açıları nedeniyle de ilişkisel ve duygusal sorunlar yaşayabilirler. Uzman Psikolog Serkan Yükcü, bu önemli konu hakkında detaylı bilgiler sunuyor.
Yapılan araştırmalara göre, annelerin en büyük korkusu çocuklarının ölümüdür. Ancak, özel gereksinimli bireylerin anneleri için en derin korku, “çocuklarından önce ölmek” şeklinde ifade edilmektedir. Bu durumu anlayabilmek için yaşanmışlıkların da önemli olduğu aşikardır. Meslek çalışanları olarak aileleri ne kadar anlayabildiğimiz tartışılırken, aslında anlamak için çaba sarf ettiğimiz de bir gerçektir.
Empati kurabilmek; karşı tarafı anlamak adına atılan fedakarca bir adımdır. Bu süreçte, özel gereksinimli bireylerin ebeveynlerinin zorlu dönemlerden geçtiklerini, bu dönemi normalleştirmeye çalıştıklarını gözlemliyoruz.
Özel gereksinimli bireylere sahip olmak, ebeveynler için kolay bir süreç değildir. Bilim insanları, bu yaşanan duygusal süreci şu aşamalarla tanımlamaktadır:
Bu kabulleniş, yazıldığı kadar basit değildir; belki de dünyadaki en kutsal duygu olan anne-babalık dışında uygulanması zor olan bir eylemdir. Ancak bu özverili ebeveynler, bahsettiğimiz aşamaları derin bir şekilde yaşayarak geçtikten sonra, çocuklarını sosyal hayata entegre etmeye çalışmanın önemini kavrarlar.
Özellikle çocukların 0-3 yaş aralığında, hem acının sıcaklığı hem de gelişimsel süreçler nedeniyle, özel gereksinim duyduklarının farkına varmak güçleşmektedir. Gerçek farkındalık, çocukların yaşlarının ilerlemesi ve gereksinimlerinin artmasıyla ortaya çıkar. Diğer ailelerin çocukları büyüdükçe ailelerine olan bağımlılıkları azalırken; özel gereksinimli bireyler büyüdükçe ailelerine olan bağımlılıkları artmaktadır. İşte bu zaman diliminde en büyük farkındalıklar yaşanmaktadır.
Aileler için engel kavramı aslında yok gibidir; onlar için sadece “evlat” kavramı vardır. Bedensel, zihinsel ya da ruhsal engeller, onların gözünde başkalarının koyduğu kategorik ifadelerden ibarettir. Uzman Psikolog Serkan Yükcü, “Çünkü; SEVGİ, İYİLEŞTİRİR” ve “MERHAMET, GÜZELLEŞTİRİR…” diyerek, bu güzel yürekli, savaşçı ebeveynleri anlama çabasını vurgulamaktadır.
Sevgiyle Kalın,
Uzman Psikolog Serkan Yükcü
Yorum Yaz