Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İçindekiler
ToggleAreda Survey araştırma şirketinin gerçekleştirdiği kapsamlı bir araştırma, Türkiye genelinde 2.503 kişinin katılımıyla yapılmıştır. Bu araştırmaya göre, Türk halkının %79,8’i son yıllarda gözlemlenen düşen doğurganlık oranıyla başa çıkabilmek için hükümetin yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini savunmaktadır. Araştırmaya katılanların %20,2’si ise böyle bir ihtiyacı gereksiz bulmaktadır.
Özellikle kadınların %77,6’sı bu düşünceye katılırken, erkeklerde bu oran %82 ile daha yüksek bir seviyede bulunmaktadır. Kadınların %22,4’ü, hükümetin düşen doğurganlık oranıyla ilgili yeni bir politika geliştirmesini gerekli görmezken, bu oran erkekler arasında %18’dir.
Yeni politikalar gerektiğini en yüksek sesle ifade eden katılımcıların yaş dağılımına bakıldığında, %85,7 gibi yüksek bir oran 18-34 yaş aralığındaki gençlere aittir. Bu genç grubu, %80,1 ile 55 yaş ve üzeri katılımcılara, en son ise %74,1 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılara takip etmektedir. Yeni bir politikaya ihtiyaç olmadığını düşünenler arasında ise sırasıyla %25,9 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar, %19,9 ile 55 yaş ve üzerindekiler, ve %14,3 ile 18-34 yaş aralığındaki bireyler bulunmaktadır.
Yapılan araştırmada, halkın %52,6’sı çalışan kadınların doğum sonrası annelik izninin bir yıla kadar uzatılmasının, düşen doğurganlık oranını olumlu yönde etkileyeceğine inanmaktadır. Ancak %47,4’ü bu uygulamanın olumsuz bir etkisi olacağını düşünmektedir. Dikkat çeken bir diğer detay ise, bu fikre katılan erkeklerin oranının kadınlardan daha yüksek olmasıdır. Erkeklerin %56,6’sı, doğum izni süresinin uzatılmasının doğurganlık oranlarını artırmayacağını ifade etmektedir.
Yaş gruplarına göre bakıldığında, 18-34 yaş aralığındaki gençlerin %50,9’u, çalışan kadınların doğum izninin bir yıla kadar uzatılmasının doğum oranlarına olumlu bir etkisi olmayacağını düşünmektedir. Kalan %49,1’lik kesim ise bu konuda daha olumlu bir görüşe sahiptir.
35-54 yaş aralığındaki katılımcıların %53,1’i, doğum izni süresinin uzatılmasının doğurganlık oranlarına olumlu yansıyacağına inanırken, %46,9’u bu uygulamanın etkisinin olmayacağını düşünmektedir. Doğum izni süresinin uzatılmasının doğurganlık oranını artıracağına inananlar arasında en yüksek katılım oranı %56,3 ile 55 yaş ve üzerindeki katılımcılara aittir. Bu yaş grubunun %43,7’si ise uygulamanın doğurganlık oranlarına olumlu bir etkisi olmayacağını ifade etmektedir.
Türkiye genelinde 28 Mayıs – 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu araştırma, 2.503 kişinin katılımıyla yapılmış ve kantitatif araştırma yöntemleri arasında yer alan CAWI tekniği ile ‘Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli’ kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Yorum Yaz