Çocuklarda uyku ve beslenme tertibi nasıl olmalı? Çocukların gelişiminde bunlara dikkat edin!

Teknolojinin tesiriyle ortaya çıkan teknoloji bağımlılığından elbet en çok etkilenenler çocuklar oluyor. Gündelik ömrün bir çok alanında olumsuz tarafta tesirlere sahip olan bu bağımlılık çeşidi, bilhassa de çocukların uyku ve beslenme sistemleri üzerinde büyük tesire sahip. Uyku ve beslenme sistemi bozulan çocuklarda ise bir grup sorunlarla karşılaşılabiliyor.

Gelişen teknolojiyle birlikte son yıllarda hayatımızın adeta vazgeçilmez bir modülü olan teknolojik aygıtlar, bilhassa çocuklar üzerinde epey büyük tesire sahip. Teknolojiyle birlikte hayatımıza giren telefon, tablet üzere aygıtlar çocuklar üzerinde “teknoloji bağımlılığını” ortaya çıkarırken bu durum çocukların uyku ve beslenme sistemlerine de tesir ediyor ve hasebiyle kimi sorunları beraberinde getirebiliyor.

Peki çocuklarda uyku ve beslenme sistemi nasıl olmalı? Çocukların gelişiminde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aliye Özenoğlu mevzuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Bilgisayar, tablet ve telefonda gece geç saatlere kadar vakit geçiren çocukların uyku tertibi ve beslenme alışkanlıklarının bozulduğunu belirten Doç. Dr. Özenoğlu, beyin işlevlerini daha düzgün kullanabilmek için çocuklarda uyku nizamı ve beslenmenin değerli olduğuna vurgu yaptı. Özenoğlu, çocuklarda uyku ve beslenme nizamının nasıl olmasına dair açıklamalarda bulundu.

“GEÇ SAATE KADAR UYANIK KALAN ÇOCUKLAR…”

Çocukların okula gitmeden evvel kahvaltı yapmaları gerektiğini fakat günümüzde çocukların akşam geç saatlere kadar bilgisayar, telefon ve tablet üzere aygıtlarla vakit geçirdikleri için uyku saatlerinde aksamalar olduğuna dikkat çeken Özenoğlu mevzuyla ilgili olarak şu açıklamaları yaptı;

“Geç saatlere kadar uyanık kalan çocuklar bu mühlet zarfında sıklıkla bir şeyler yeme ve içme eğilimindedirler. Bu düzensizlik, çocukların sabahları tok bir formda uyanmalarına neden olmakta ve hayatın biyolojik istikrarında bozulmaya yol açmaktadır. Kahvaltıya erken başlamak, okula giden bir çocuk için zihinsel performans açısından son derece kıymetlidir. Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmeleri ile birlikte ruh ve zihin sıhhatleri için vaktinde ve kâfi mühlet uyumaları büyük değer taşımaktadır. Bu nedenle, bilhassa okul çağındaki çocukların akşam saat 22.00 civarında yatmaları ve 8 saat uyumaları önerilir. Çocuklar büyürken, sıhhatlerini koruyacak halde beslenmelerini ve hayat usullerini planlamak ve sağlıklı alışkanlıkları sürdürmeleri için desteklemek kıymetlidir.”

KAHVALTI EN DEĞERLİ ADIM!

Kahvaltı öğünü kadar kahvaltıda tüketilen besinlerin de kıymetli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özenoğlu, “Düzenli kahvaltı yapmanın yanı sıra, kahvaltıda tercih ettiğimiz besinler de sıhhatimiz üzerinde büyük tesire sahiptir. Sağlıklı besinler tükettiğimizde, bağırsaklarımızdaki güzel bakterilerin çoğalmasıyla bağışıklık sistemimiz güçlenir ve beyin işlevlerimiz gelişir. Lakin şekerli, işlenmiş ve doymuş yağ içeren yiyeceklerin tüketimi bağırsak sıhhatimizi olumsuz etkileyebilir. Bağırsaklarımızdaki mikroorganizmalar, bağırsak-beyin ekseni aracılığıyla ruh halimizi ve zihinsel faaliyetlerimizi etkilerler. Sağlıklı beslenme, beyin işlevlerini ve ruh halimizi olumlu istikamette tesirler. Bilhassa okul çağındaki çocuklar için kahvaltıda protein kaynaklarına ek olarak tam tahıllı ekmek, mevsim yeşillikleri ve taze sıkılmış meyve suyu yahut süt tercih edilmelidir.” dedi.

Çocukların büyümesi için alması gereken güç ve besin unsurlarının yetersiz olması durumunda çocukların gelişiminin de yavaşlayacağına dikkat çeken Özenoğlu, “Ergenlik periyodunda, büyüme hızlanır ve besin ögeleri muhtaçlığı artar. Bu devirde kemikler için azamî yatırım yapılır. Yetersiz beslenme, boyun kısalmasına ve zihinsel performansın azalmasına neden olabilir. Dikkat eksikliği, konsantrasyon zahmeti ve öğrenme zorlukları da görülebilir, bu da akademik başarıyı olumsuz tesirler. Yetersiz beslenme ayrıyeten ruh halini, motivasyonu ve toplumsal münasebetleri de tesirler. Beslenme, yalnızca fizyolojik değil birebir vakitte ruh halini, zihinsel işlevleri ve toplumsal bağları de etkileyen temel bir gereksinimdir.” ifadelerini kullandı.

Çocuklarda görülen iştahsızlıkla baş edemeyen ebeveynlerin kesinlikle bir uzmandan yardım alması gerektiğini belirten Özenoğlu, şöyle devam etti:

“Günümüzde sıkça karşılaşılan çocuğun telefon, tablet yahut televizyon eşliğinde yemek yeme alışkanlığı, tercih edilmemesi gereken bir sistemdir. Bu durumda çocuğun yemeğe odaklanması zorlaşır ve doyup doymadığını anlamak güçleşir. Açlık ve tokluk merkezleri, ne vakit ve ne kadar yemek yiyeceğimize karar vermekte değerli rol oynar. Fakat, bu alışkanlıkla beslenen çocuklar bu sinyalleri gerçek bir biçimde öğrenemezler. Ebeveynlerin çocuğu yemeğini bitirmeye zorlaması da bu durumu daha da karmaşık hale getirir. Sonuç olarak, çocuklar kendi açlık-tokluk sinyallerini hakikat bir formda algılayamazlar ve ileride yeme bozuklukları, obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar üzere sıhhat meselelerine yatkın hale gelirler. Çocuğun yeme alışkanlığını ve davranışlarını sağlıklı hale getirmek için yemeğe odaklanması ve yeme farkındalığı kazanması kıymetlidir.”

Yasemin