Eski Sevgiliyle Arkadaş Kalmak Zorunda Mıyız?

Dostça ayrılıklar olur mu? Evet, farklı yollara gitme vakti geldiğine buna karşılıklı olarak karar verebilirsiniz. Evet, bunu kibar ve uygar bir biçimde yapabilirsiniz. Hatta arkadaş olarak bile kalabilirsiniz. Lakin bu, iki eski partnerin hislerini işlediği ve birbirleri olmadan hayatlarını tekrar inşa etme seyahatine çıktıkları bir devrin akabinde gelir.

Gerçek şu ki, bir ayrılığın üstesinden gelebilseniz bile bir ilginin sonu her vakit berbattır. Beynimizde karar almayı ve rasyonel düşünmeyi etkileyebilecek çeşitli düzenekleri ve fizyolojik reaksiyonları tetikleyen hislerin bombardımanını içerir.

Instagram ünlülerin inanmamızı istediği sakinliğin, karşılıklı hürmetin, sevginin ve takviyenin karar sürdüğü bu memnun ada, sırf kalplerden ve aşk sözcüklerinden ibaret değil. Günümüz dünyasında yaratılan mükemmeliyetçilik algısından doğan “dostça ayrılık”, herkesin kabullenmek zorunda olduğu bir şey değil.

Romeo Beckham ve Mia Regan: Sonsuza dek arkadaşça ve memnun yaşadılar

Romeo Beckham bu sözlerle ve bir Instagram kıssasıyla, “Mooch ve ben 5 yıllık aşktan sonra yollarımızı ayırdık. Birbirimize hâlâ büyük bir sevgi ve hürmet duyuyoruz. Hâlâ güçlü bir dostluğa sahibiz ve her vakit da o denli olacak.” dedi. Mia “Mooch” Regan ile şimdi on altı yaşındayken başlayan ve 5 yıl süren aşk öyküsünün sonuydu. Regan ise olumlu bir ton kullandı, hatta latife yapmayı da başardı ve şöyle dedi: “16 yaşımızdan beri birlikte büyüdük! Aşk, olgunlaştıkça farklı biçimlere ve yollara bürünür. Fakat birbirimize karşı çok fazla sevgi paylaşıyoruz. 5 yıl sonra birbirimize arkadaş olduk.” Bunlar, olan şeyler diyebilirsiniz. Ergen aşkları birden fazla vakit sona erer. Beşerler büyüyor ve farklı şeyler istiyorlar. Romeo ve Mia’nın arkadaş kalmaya karar vermesi âlâ bir şey lakin bu nitekim bu kadar kolay mı? Eski sevgiliyle kontakta kalmak mecburî mu? Bu, ani bir geçiş mi, yoksa evrimimizi ve tek bir ömrün inşasını sınırlayan duygusal bir koltuk değneği mi? Pekala ya bu yalnızca bir halkla ilgiler atağıysa? Bir düşünün: Pek çok ünlü, ayrılıklarını duyururken “Yolları ayırmak için güç bir karar verdik. Arkadaş olarak birbirimizi sevmeye ve hürmet duymaya devam ediyoruz” üzere tabirler kullanıyor.

“Dostça ayrılma” efsanesi

Efsanenin başlangıcında aslında Gwyneth Paltrow ve Chris Martin vardı. Dostça ayrılığın başlangıcı, 2014 yılına kadar giden bir geçmişe dayanabilir. Boşanma kararlarını duyurmanın akabinde ani öfke patlamaları, halka açık suçlamalar, alaylar ve TV röportajlarında tüm memnuniyetsizlikleri ve başarısızlık hissini ortaya koymak, Hollywood’daki ayrılan çiftler ortasında demode görünmeye başladı. O vakitler, Paltrow goop web sitesinde şöyle yazdı: “Birbirimizi çok seviyoruz, fakat başka kalacağız… Münasebetimizi her vakit özel bir halde yürüttük ve şuurlu bir formda ayrılarak ve birlikte ebeveynlik yaparak, birebir formda devam edebileceğimizi umuyoruz.” Neredeyse on yıl sonra, bu terimi düşünerek, Paltrow tabirin “biraz kendini beğenmiş” geldiğini itiraf etti, lakin “ayrılma kültürüne nüfuz ettiği” için gurur duyduğunu belirtti.

Şöyle ekledi: “İnsanların artık bana ‘Bunu neden söylediniz?’ yerine, ‘Bunu nasıl başarıyorsunuz?’ diye yaklaşıyorlar.” Başlangıçtaki niyet korunmuştu. O ve Coldplay müzikçisi güçlü bir dostluk kurdular; sıklıkla yalnızca çocuklarıyla değil, birebir vakitte yeni partnerleri Brad Falchuk ve Dakota Johnson ile de anlar paylaştılar.

Aynı şey, daha az yahut daha fazla, Demi Moore ve Bruce Willis için de geçerliydi, onlar en sıkıntı vakitlerde bile yakın kalmayı başardılar. Jennifer Aniston ve Justin Theroux, Şükran Günü’nde tıpkı masada oturdular; Katy Perry, Orlando Bloom ve Miranda Kerr de eski bir partnerle arkadaş olmanın mümkün olduğunu kanıtlıyorlar.

İtalyan ünlüler ortasında bile, kimileri eski partnerleriyle görüşmeye devam ediyor ve onlara arkadaşlık gösteriyor, Michelle Hunziker ve Eros Ramazzotti yahut Belén Rodriguez ve Andrea Iannone üzere. Geçtiğimiz günlerde Belén, Iannone’un yeni partneri Elodie’nin Instagram’daki bir gönderisine yorum yaptı; “Ne kadar memnun olduğumu bilmiyorsunuz! Azim ve âlâ bir kalp her vakit kazanır! Siz mükemmel bir çiftsiniz.”

Ayrıldığımızda memnun ve olumlu olmamız ya da öyleymiş üzere davranmamız mı gerekiyor?

Ünlülerin, bu “dostça ayrılma” örneklerini görmek hoş, hatta rahatlatıcı; bilhassa çocuklar dahil olduğunda… Fakat, ünlülerin Instagram’da sunduğu bu olumlu ayrılık bakış açısı, bizi şayet bizi aldatan yahut kalbimizi kıran birine karşı sevinç ve arkadaşlık hisleri sergileyemediğimizde başarısızlık hissiyle bırakıyorsa; bu karşılaştırma kültürünü körüklüyor.

Bir yanda, Legally Blonde ve 500 Days of Summer üzere sinemalar var; ayrılık sonrası gözyaşları, kullanılmış mendiller, içine düşülen onlarca çikolata kutusu, pijamalarla sokağa çıkışlar ve dünyadan kaçıp yatağın altına gizlenme günlerini anlatan… Öbür yanda ise Instagram’da kibar ayrılık beyanlarının pastel renkleri ve pamuk şekeri var.

The First Wives Club üslubundaki “Kişisel almayın, her şeyi alın” yaklaşımından ya da eski sevgilinin tüm ihanetlerinin ve hafif darbelerinin açıkça ortaya konduğu belgesellerden bahsetmiyoruz bile (Ilary-Totti, bir şey çağrıştırıyor mu?)…

Peki ya yanlışsız davranış nedir? Herkesin yanlışsız davranışı kendine mahsustur. Ayrılıklar gerilimlidir, acıya, başarısızlık hissine neden olur ve ekseriyetle özsaygımızı sarsar. Alışılmış ki, hepimiz onur ve nezaketle davranmayı umarız. Lakin bazen bu noktaya ulaşmak farkındalık, kabul ve tekrar yapılanma seyahati gerektirir. Bunun için büyülü bir değnek yoktur. Gwyneth için olduğu üzere eski partnerin yeni aşkıyla gülümsemek ve dans etmek zorunda olduğumuz garanti değildir. Dostça ayrılma, Instagram’ın mükemmeliyetin peşindeki son halkası haline geldi. Lakin kimse kusursuz değil. Biz yalnızca her gün daha da gelişmeyi ümit eden insanlarız.

Elle